'' Karısıyla çok mutlu yaşıyordu . Beş yıl önce bir de çocukları olmuştu . Ama bir gariplik hissediyordu kendinde . Uzun muayenelerden , testlerden sonra , bir ameliyat geçirerek kadın oldu adamcağız.
Karısı kendisini ziyarete geldiğinde : - Şimdi ne yapacağız , dedi. Çocuğumuzun babası kim olacak ?
-Bak dedi karısı, bana yine teşekkür etmelisin ... Ben bunu daha 6 yıl önce düşünmüş ona göre davranmıştım... ''
Fıkradaki gibi ; bazen mecbur kalınca açıklansa dahi ; ''İtiraflarımızı'' çoğu zaman kendimize karşı bile yapamayız. Çünkü onların ardında bilinmesini istemediğimiz gerçeklerimiz vardır. Ve bunlar sevgi, aşk, nefret, kıskançlık , ihanet, sırlar , arkadaşlık, dostluk, düşmanlık, hatalar , suçlar , kısaca söylemek gerekirse insana dair pek çok şeyi kapsar.
Jacques Sequela '' Anneme reklamcı olduğumu söylemeyin ... O beni bir genelevde piyanist sanıyor '' adlı kitabında sonunda gerçek mesleğinin ne olduğunu , nasıl bir reklam delisi olduğunu itiraf eder.
Pablo Neruda; '' Yaşadığımı İtiraf Ediyorum '' adlı litabında; '' Belki ben kendi hayatımı değil de başkalarının hayatını yaşadım '' diyerek hayatta her şeyi yaşadığını itiraf eder.
Tolstoy ise '' İtiraflarım '' adlı kitabında dindar olmayan bir insanın , yaratıcıya ulaşma çabalarını anlatır.
Dünya'nın yönetiminde gücü elinde bulunduranların itiraflarından da; onların geri kalmış ülkelerin kaderleri ile nasıl oynadıklarını öğreniriz.
Türkiye de 70'li yıllar; üniversitelerde sağ ve sol çatışmalarının en üst düzeyde yaşandığı , her gün onlarca gencin bu sebepten hayatını kaybettiği , faili meçhul korkunç cinayetlerin işlendiği; pek çok insanın , özellikle sanatçıların yurt dışına kaçacağı, gençlerin idam edileceği ; daha sonra ki yıllarda yaşanan acıların pek çok kitaplara konu olacağı 1980 askeri darbesine gebe yıllar.
Ve o sıralarda Billy Hayes adlı bir Amerikalı turist İstanbul'da üzerinde oldukça fazla uyuşturucu madde bulundurmaktan tutuklanıyor, ayrıca bir gardiyanın da ölümüne sebep olmaktan otuz yıl hapis cezası alır.
.
O günlerde, memleketteki tüm karışıklığa rağmen yabancı suçlulara işkence yapılmadığı biliniyor. Zaten Billy Hayes İmralı' daki hapishaneden dört yıl sonra kaçıyor ya da kaçırılıyor. Ve cezaevi günlerini anlatan bir kitap yazıyor.
1978 yılında Amerikan - İngiliz ortak yapımı bir film çekiliyor. Adı: '' Midnight Ekspress '' Malta adasında bir yer İstanbul gibi ve Türkiye' de bir Arap ülkesiymiş gibi gösterilen filmde Amerikalı turist Billy 'nin İmralı Cezaevinde yaşadığı olaylar oldukça abartılarak anlatılır.
Tahmin edileceği gibi film o yıllarda Türkiye 'nin itibarını oldukça zedeler.
Dünya üzerinde artık '' Türk ve Türkiye '' denilince ilk olarak akla bu filmdeki işkence sahneleri gelmeye başlıyor ve bu durum uzun zaman hiç unutulmaz. Turizmimiz sekteye uğrar..
Fakat Billy Hayes yıllar sonra bir itirafta bulunarak Türkiye 'de cezaevinde iken '' Gece Yarısı Ekspresi '' filminde gösterilen işkenceleri yaşamadığını , bunun vicdani rahatsızlığını duyduğunu açıklar. Aynı şekilde filmin yönetmeni de paraya çok ihtiyacı olduğu için bu film çekmeyi kabul ettiğini söyleyerek , her ikisi de Türk halkından özür diler.
Başka bir Amerikalı dünyanın en zengin iş adamı Rockefeller ise yıllar sonra Amerikalı Billy Hayes 'in uyuşturucu satmaktan İmralı Cezaevinde yattığı zamanları kastederek ; eski başbakanlardan Adnan Menderes zamanından beri provakatörleri aracılığıyla üniversite gençliğinin bazı ufak tefek isteklerini almak için yaptığı boykotları fırsat bilerek , Türkiye'yi nasıl kana boyadıklarını itiraf eder.
Bazen de insanlar menfaatleri bittiğinde yapar bunu.
Hizmetçisini kovmuştu kadın. Eşyalarını toplayıp hanımının karşısına dikildi:
-Evinizden ayrılmadan önce , size birkaç şey söylemek istiyorum hanımefendi dedi.
Söyle bakalım
- Önce sizden daha güzelim. Bunu beyefendi söyledi. Elbiseleriniz bana daha çok yakışıyor . Beyefendi söyledi. Aşk konusunda sizden daha ustayım.
-Bunu da beyefendi mi söyledi ?
- Hayır bunu şoförünüz söyledi....
Bazen de itiraflar intikam almak amacıyla yapılır.
Uzun zaman önce eski bir İSKİ genel müdürü karısına ihanet edince ; o zamana kadar - Bu değirmenin suyu nereden geliyor - diye sorgulamayan kadın birden ortaya çıkarak eşinin ihalelerde yolsuzluk yaptığını ifşa eder.
Bazen de insanın hayatı itiraflarını yapamadan biter.
İtiraflarınızın ; doğruluğa , gerçeğe, adalete , sevgiye, güzelliğe, iyiliğe , aşka dair olması dileklerimle ,
Esen kalın.