İSMAİL SAVAŞ İLE KİBAR İNTERNET HABER GAZETESİ RÖPORTAJI

 

* Kibar İnternet Haber Gazetesi; Sayın SAVAŞ sizi bilen biliyor ama biz yine de sizi kısaca hatırlatmakta yarar görüyoruz

Öncelikle gazetenizde şahsım ile ilgili haberlere yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim. En zor olanı insanın kendisini anlatmaya çalışmasıdır.  Biz Mali Müşavirler sizde bilirsiniz genellikle hep hesap adamı olarak biliniriz.  Ancak sizin seçiminiz olmayıp ülkenin o günkü sosyo-ekonomik şartlar gereği mesleğin içinde yer almışsanız yaşamınızı sürdürmek için bu işi yapmak zorundasınız. Fakat bu durum tabi ki içinizdeki tutkuları dışa vurmanıza bir engel değildir. Uygun zamanı kollamak gerekiyor.

İlk iş hayatım Cağaoğlu-Babıalide seksenli yıllarda ülkemizin en önde gelen yayınevinde genç sayılabilecek yaşta uzun dönem yöneticilik yaptım. Bu süreçte çok değerli ülkemiz edebiyatına damga vurmuş yazar büyüklerimizle tanışma ve çalışma fırsatım oldu. Bir kaçını sıralarsak Erdal Öz, Yaşar Kemal, Ülkü Tamer, Dr. Tahir Kutsi Makal, İşte bu yıllarda bende gizli gizli yazıyordum. Yazdıklarımı o zamanlar hep kendime saklardım. Paylaşmaya çekinirdim. Çünkü çok değerli yazarlar arasında iş yaşamımı sürdürürken onların yazdıklarını okudukça siz yazıyorum diyebilir misiniz?

İşin doğrusu ben o yıllarda daha çok resim yapmaya meyilliydim. İyide resim yapardım. Hala resimde yeteneğimin çok daha iyi olduğunu düşünürüm. Bir gün bir tablomu Dr. Tahir Kutsi Makal üstad gördü ve çok beğendi. Bende o tablomu kendisine hediye ettim. Aramızda ağabey kardeş ilişkisi oluştu. O zamanlar kendisi “ Tarla ” adında aylık bir dergi çıkarırdı. Bir gün bana “ Sende yazsana ” dedi. Bende kendisine “ Ben zaten yazıyorum ” dedim. Sonrasında benim yazdıklarımı o dergisinde ve çalıştığı gazetesinde yayımlamaya başladı.

 

* Kibar İnternet Haber Gazetesi; Yazmaya, aynı zamanda çalışmalarınıza ara vermeden devam ettiğinizi biliyoruz, kitaplarınızın ana temasından bize biraz bahseder misiniz?

 

İlk romanım “Bu romanı ben yazmadım” adlı eserimde; Sorgulanan yasak bir aşk. Parçalanmış ailelerin, kavrulan yüreklerin yeniden yaşama tutunma arzusu.  Güç, iktidar hırsı ve korkunç zulümlerle yok edilen hayatlar. Tarihin karanlık sayfalarından gün yüzüne çıkan acı gerçekler.  Naif, hüzünlü, romantik ve korkudan azade bir aşkın artık yüzleşme ve karar verme zamanı.     Bu roman, buram buram memleket kokan uzak topraklarda filizlenen imkânsız bir aşkın hikâyesidir. 

 

İkinci romanım “Kızılcık Çiçekleri” dir. Bu roman; Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan'ın Osmanlı'dan bağımsızlıklarını elde etmek için harekete geçmeleri ile gencecik fidanların savaş meydanlarında şehadete yürüdüğü, açlık ve sefaletin en koyu haliyle kol gezdiği o karanlık dönemin ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışına müteakip Kurtuluş Savaşı'na düğümleniyor. Köy hayatının ve kırların pastoral ikliminde kötülüğün sıradanlığıyla merhamete olduğu kadar zulme de yatkınlığı olan insanın, şehvete ve elde etme arzusuna teslim olarak kan akıtmaktan çekinmeyen bir canavara dönüşümüne dair merakı kışkırtan bir trajedinin romanıdır. 

 

Üçüncü ve son romanım “Odrin’in laneti” ise Türkiye’nin kanayan yarası tarihi eser kaçakçılığına ışık tutan bir roman: “ Odrin’in Laneti ” romanımda ben arkeolojinin bilinmeyen gizemli dünyasında ki yolculukları anlatmaya çalıştım. Bir insanoğlunun bitmek tükenmek bilmeyen ihtirasını, açgözlülüğünü ve doyumsuzluğunu kurguladım. Roman, adını Edirne’nin antik ismi Odrin’den alıyor. İş dünyası, akademik çevre ve arkeologlar arasında geçen olaylar cinayet, kaçakçılık, yasak aşk, lüks hayat ve yaşayanlar ile sıradan insanların ele alınan konuları İstanbul’da başlayıp Edirne ve Sofya ile devam edip Londra’da sonlanıyor. 

 

*Kibar İnternet Haber Gazetesi; Okuyucularımız kitaplarınızı nereden temin edebilirler.

Kitap düşkünleri romanlarımı online kitap satış siteleri ve Google play store internet üzerinden alabilecekleri gibi sosyal medya üzerinden şahsıma ulaşmaları halinde imzalı olarak kendilerine göndermekteyim.

* Kibar İnternet Haber Gazetesi; Son olarak sormak istediğimiz, önümüzdeki süreçte yeni bir kitap çalışmanız olacak mı? Varsa bilgi vermenizde bir sakınca yoksa bize biraz bu konuda bilgi, ipucu verebilir misiniz?

Aslında ben her seferinde bir daha yazmayacağım diyorum. Çok emek sarf ediyorsunuz iyi ya da kötü bir eser ortaya koyuyorsunuz, en yakınınız bile imzalı hediye olarak sizden bekliyor. Demiyor ki şu emeğe benimde bir katkım olsun, bende bir el atayım, bayramda seyranda eşime dostuma kitabını armağan etmiş olayım düşüncesi maalesef yok. Okumayan toplum olarak birde işin bu yönü var ama ben içimdeki sesi durduramıyorum. Elbette yeni çalışmam var.

* Kibar İnternet Haber Gazetesi; Teşekkürler sayın SAVAŞ bize vakit ayırdığınız için,  yeni çalışmalarınızda size başarılar dileriz, vakit ayırdığınız için bir kere daha çok sağ olunuz.