Kıymetli okuyucularım, değerli İstanbullular, biliyorum bu seçimler konusunda kafanız çok karışık. Ancak bu seçimleri sadece Yerel Yönetimlerin belirleneceği bir seçim olarak görmek Türk Ulusunu çok yanıltmış olur. Aslında bu seçimler Türkiye Genelinde iktidara, ana muhalefet partilerine ve mecliste yer alan siyasi partilere çok büyük bir ders verme niteliğini de içinde barındırmış oluyor. Zira eğer Türk Ulusu iktidara ve meclis muhalefetine, ana muhalefete gereken dersi bu Yerel Seçimleri fırsat bilerek vermezse eğer önümüzdeki 10 yıllık süreçte Türkiye’nin siyasi hareketine yön verecek olan bu partiler, başta yeni anayasa yapmak adı altında Anayasanın değişmez ilkelerini kaşıma sürecine girecekler. Birlik olup değiştirme amacı güdecekler. Peki böyle bir durumu hangi Türk Ulusu ferdi bu şekilde kabul edebilir. İşte bu nedenle Türk Ulusu ve ülkesi için bu seçim köprüden önce adeta son çıkıştır. Türk Ulusu başına gelebilecek bu konuda, bu son hakkını doğru kullanmalıdır, doğru yönde değerlendirmeli ve ders vermesi gereken siyasi hareketlere bu şekilde ders vermelidir.
Unutmayalım ki Türk yurdu son 15 yılda bu gün Ortadoğu’nun mülteci bankası haline geldiyse, bu konuda hem mevcut iktidar hem de mevcut iktidarın alternatifi olup siyaset üretemeyen, adeta yurdu mevcut iktidara teslim eden bu muhalefette aynı zamanda sorumludur. Gördüğümüz gibi mecliste bulunan partiler bu sorunu adeta görmezden geliyorlar ve yok sayıyorlar. Oysa ülkemizdeki ekonomik sorunların göbeğinde ana kaynak adeta barajlardan taşan bu mülteci selidir. Bu nedenle ki Türk Ulusu fertleri ne ucuz kiralık ev bulabiliyor, nede ucuza ev satın alabiliyor. Türk Ulusunun iş istihdam sorunun ana kaynağı da bu mülteci akınından kaynaklanıyor. Bu kadar mülteci barındıran bir ülkede işsizlik artar, ucuz işçilik artar, buna paralel olarak arz talep dengesi de olağanüstü değişeceği içinde enflasyon yükselir, yaşam pahalılaşır ve geçim derdi baş gösterir. Mülteci sorunun getirmiş olacağı bu sorunlar nedeni ile güvenlik ve asayiş sorunları baş gösterir ve suç işleme oranı da artar, ayrıca bu mültecilerin de işlemiş olacağı suçlar nedeniyle kaotik bir ortam oluşur. Maalesef biz Türkiye’de her gün işlenen suçların ancak çok azını duyabiliyoruz. Tamamı ise çok daha fazladır. Buda Güvenlik ve Asayiş sorununu ortaya çıkarmaktadır.
Oy kullanacak olan kıymetli Türk Ulusu fertleri işte bu ahvalde birkaç gün içinde sandığa gitmiş ve oylarımızı kullanmış olacağız. Benim burada yazdıklarım konusunda siz Türk Ulusuna gerçekçi politika yapan siyasi parti olarak bir tek Zafer Partisi açık ara önde görünüyor somut bir şekilde sizde dikkat ederseniz. İşte böyle bir durumda Türk Ulusu olarak bizler gerek iktidar siyasi hareketine ve gerekse meclis ve ana muhalefet siyasi hareketlerine yukarıda belirttiğim konularda ders vermek ve onların siyasetlerine çeki düzen vermeyi değerlendirmek zorundayız. Bu nedenledir ki, Türkiye’nin her ilinde Belediye Başkanlığına, her ilçesinde Belediye Başkanlığına, her il ve İlçede Belediye Meclis Üyeliklerine aday olan Zafer Partili adaylara hepimiz oylarımızı kullanarak, oylarımızı ATATÜRK, Türk Milliyetçiliği ve din takiyyesi ve istismarı yapan meclis partilerine değil, Atatürk çizgisinde, Türkçü ve her din ve mezhepe saygılı duruşunu sergileyen Genel Başkanlığını Profesör Doktor Ümit ÖZDAĞI’IN yapmış olduğu Zafer Partisinin adaylarında, Zafer Partili adaylarda toplayarak iktidar ve ana muhalif siyasi partilerin hepsine bu dersi Türk Ulusunun birer ferdi, bu vatanın birer sahipleri olarak hep birlikte vermemiz mümkündür.
Zafer Partisi Ankara, İzmir ve İstanbul’da çok değerli adaylar ile seçime giriyor. İstanbul Belediye Başkan adayı Azmi KARAMAHMUTOĞLU bu seçimde İstanbul için en doğru aday, Türk Ulusunun ülkesinin yönetimini eline alma zamanı çoktan gelmiştir. Bunu da bu seçimde Türkiye’nin her ilinde ve ilçesinde Zafer Partili adaylara oy vererek dosta ve düşmana bizzat göstermelidir.
Zafer Türk Ulusunundur,...