Musul ve Kerkük, Türkiye'nin kuruluşunda Misak-i Milli sınırları içindeydi. Mustafa Kemal Atatürk Musul vilayeti ve Misak-i Milli sınırları tarifini 1923 yılında yaptığı konuşmada şöyle vermişti;
-"Bu hudut İskenderun körfezinin güneyinden, Antakya'dan, Halep ile Katma istasyonu arasında Carablus köprüsünün güneyinde Fırat nehrine ulaşır. Oradan Deyrizor'a iner, oradan doğuya uzatılarak Musul, Kerkük ve Süleymaniye'yi içine alır."
Türkiye 1926 ya yapmış olduğu Ankara Anlaşması ile şu anda da halen mevcut olan sınırlarımızı birbirinin sınırı ve toprak bütünlüğü olarak 1 inci maddesi ile kabul etmiş ve hatta çeşitli tarihlerde bunu tekrar tekrar onaylamışlarda Irak ile.
Ankara Anlaşmasının 5. maddesine göre taraflar birbirlerinin toprak bütünlüklerini var olduğu gibi kabul edecekler. Her iki ülkenin toprak bütünlüğündeki değişiklikler kabul edilemez olarak anlaşma ile Birleşmiş Milletler nezdinde kesin hükümleşmiş.
Yani Barzaninin yapmaya çalıştığı ile Barzani uluslararası mevcut ve Birleşmiş Milletlerin onaylamış olduğu 2 ülke arasındaki bir anlaşmaya aykırı hareket etmiş olduğu gibi aynı zamanda suç işliyor. ( Aynı zamanda Barzani bu yaptığı ile Irak halkınca oylanmış referandumla kabul edilen Irak anayasasınada aykırı bir harekette bulunarak Irak devletinin yasalarındaki suçlarıda işlemiş oluyor. ) Barzaninin bu hareketine Irak hükümeti güç kullanabileceği gibi. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devletide sonuç itibariyle Türkiyenin sınırını değiştirmiş oluyor, Türkiye Irak ile komşu iken, kel alaka kendince devlet statüsü varlığını savunan sözde kürt devleti ile komşu durumuna gelmiş oluyor. Türkiye uluslararası Ankara Anlaşması ile kiminle anlaşmışsa ki Irak ile anlaşmış, dolayısıyla sınırı Irak iledir ve Irak ile komşudur, bu anlaşmayı yok hükmünde gören Barzaniye karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti güç kullanabilir ve bu Türkiyenin meşru bir hakkıdır, Irak hükümetininde Barzaniye güç kullanması meşrudur. Barzaniye karşı güç kullanımı meşruluğu İran ve Suriye devletleri içinde geçerlidir. Bu devletlerinde sınırlarını değiştirmeye çalışan Barzaniye karşı güç kullanma meşruiyetleri mevcuttur. Barzani Bağımsız bir devleti bölmeye çalışıyor, işidte aynısını yapmıyor mu. İkiside bulundukları devletleri bölme amacındalar. Keza pkk, pyd ve ypg de öyle, feto devleti ele geçirmeye çalıştı. Bunların hepsi terör örgütüdür. Bölücülük yapan, demokrasi dışı devleti ele geçirmeye çalışan her yapı terör örgütü sınıfında yer alır. Barzanide feto, işid, pkk, pyd ve ypg ile amaçta aynıdırlar ve terör örgütü yapılanmasındadırlar.
Ortada böyle bir anlaşma var, ortada sınırları Birleşmiş Milletlerce onaylanmış anlaşmalar ile belirlenmiş bağımsız devletler var. Televizyon kanallarına akil düşünceli insanları çıkarıp, Barzaniyi melek olarak işletiyorlar, bir kürt devletinin kurulmasını ve bunun normalliğini işletiyorlar. O zaatlara o kanallarda öyle ise şu soruda sorulsun bakalım ne cevap verecekler. Barzaninin Kuzey Irakta kürt devleti kurması normal ise, öyle ise Türkiyenin Güneydoğusunda yaşayan kürtlerinde o bölgede bağımsız bir kürt devleti kurmasıda normal midir, bakalım buna ne cevap verecekler. İçimizdeki akil düşünceli, kürt faşizanı olan kafalılar Barzaninin bu hareketini normalleştirmeye, hak, doğru ve meşru göstermeye çalışıyor, onlar bağımsız bir kürt devletinin kuruluşuna Türk milletini hazırlamaya ve kürt devletinin kuruluşuna katkı koymaya çalışıyorlar üç kuruşluk akıllarıyla. İsrail 100 yıldır böyle bir şeyi istiyor, emperyalistler yine aynı zaman süreci içerisinde o günden bu güne bunu istiyorlar ve bizim içimizde bunu isteyen akil zümreler var ve onların amaçları böyle bir kürt devletinin kurulmasını sağlamak ve çabuklaştırmak, yardımcı olmak. O zümreler şuna ne cevap verecekler, aynı şey tam tersi olsaydı, o kürt devleti bunu normal mi karşılardı. ABD de de Teksas eyaleti bunu istese ABD bunu normal mi karşılar. Hiç bir devlet egemenliğine, güvenliğine halel getirecek şekilde hareket edemez, ederse kendisine zarar verir. Böyle bölücü kafalılara yer verilmemelidir. Bu zaatlar uluslararası anlaşmaları görmezden geliyorlar, bu zaatların ne işleri var televizyon kanallarında.
Türkiyenin komşuları Suriyedir, Iraktır. Türkiye bu devletlerin toprak bütünlüğünü savunma hakkına meşru olarak sahiptir. Türkiye bunu yapmak mecburiyetindedir. Gerekirse Türkiye bunun olmaması için güçte kullanır meşru hakkı olarak.