Bizde bir çokları gibi geçtiğimiz yıllarda ülkeyi yöneten hükümetleri hemen hemen her konuda uyardığımız gibi, ekonomi konularında da ciddi ve kararlı bir refleksle uyarmıştık. Türkiyenin organik büyümesinin ancak üretim politikaları ile olacağına her zaman dem vurmuştuk satırlarımızda.
Ancak bu gün bir kere daha şunu görüyoruz, her olumsuzluktan sonra mevcut iktidarın yanlışlığı gün yüzüne çıkıyor. İşte buda onlardan birisi,
Biz gerek pkk ile yapılmaya çalışılan çözüm süreci dönemlerinde, gerek fetoya karşı sunulan ballı börekli verme dönemlerinde hep bunların yanlışlığını söyledik. Hepsinde akabinde aldığımız cevap gerek yönetenlerden, gerek destekçi tabanından hep bir mazeret cevabı oldu. Çözüm süreci döneminde önümüze çocuklarımızın ölümlerini durdurma mazeretini, feto besleme noktasında onların masum inançlılar olduğu mazeretlerini almış ve akabinde bu eleştiri tavrımızla suçlanmıştık. Her nedense haklısınız cevabını alamadık ancak tarihteki yaşanan gerçekler bu haklılığımızı daima gösterdi herkese.
Şimdi bu gün yine bu dövizdeki yükseliş sonrası bu milli üretim konusunun es geçilmesi sonucunda milletimizin ve devletimizin yaşadığı acı gerçeklerin sonucunda bir kere daha haklı çıktık. Evet bizde kızıyoruz bu döviz saldırılarına ancak, eğer geçmişte vurguladığımız milli üretim politikasını geliştirmiş olsaydık, samandan toplu iğneden başlayan her şeyi dışardan alma politikasından vazgeçse idik bunları hiç yaşamayacaktık. Dışarıdan alınan ve dışarıya satılan en azından bi eşit dengede olsaydı bu yükseliş Türkiyeye zarar vermezdi bu kadar yıkıcı oranda, hele ki dışarıya satışımız alışımızdan fazla olsaydı hiç kimse dövizi bu kadar yükseltemezdi, zira o durumda Türkiye döviz yükselişinde zarar eden değil, kar eden olurdu ve dış güçlerin elindeki bu saldırı argümanı bertaraf olmuş olurdu.
Bu gün artık bu gerçekleri biz ifade ederken hala milli üretim konusunda geç kalmadığımızı söylemek isterim. Bir ülke üreterek büyür, dışarıya daha fazla satarak büyür, alarak büyüme ise kendimizi kendimize aldatır.
Milli üretim, Türkiyenin yeni ve vazgeçilmez bir ekonomi politikası olmalıdır ve biz bu politikayı gönülden destekleriz.