İnsanlığın başına sarılmış belalardan biridir ötekileştirme. Bunu küçücük bir sebepten yapabildiğimiz gibi, sebepleri de önemli hale getirebiliyoruz. Bu alışkanlığımız daha doğrusu ruhi hastalığımız yüzünden de insanoğlu her zaman kan içmeye, kanlı gözyaşları dökmeye, ölmeye,öldürmeye meyilli hale çok rahat bir şekilde getirilebiliyor. Öyle ki insanın yaşaması için gerekli olan en ihtiyaçlarda öncelikli olanlar Beslenme ihtiyacı ve barınma ihtiyacıdır.
Bunlar tamamlandıktan sonra sırası ile insanın hayatına girmesi gereken sosyal ihtiyaçlar listesi vardır.Beslenme ve Barınma ihtiyacı dünyaya doğmuş diğer hayvanlar içinde hayati derecede önemlidir. Dikkatle baktığımızda bizi birbirimize düşüren nedenlerin çoğu sosyal ihtiyaç eksenlidir.İnsanların büyük bir çoğunluğu, karnı doysun diye savaş vermez veya daha iyi şartlarda yaşamak için mücadele etmez ama doğumla gelen nitelikler yüzünden birbirlerinin gırtlağına sarılıp kolayca düşman olabiliyorlar. Her gün yüzlerce kez insanın zihnine işlenen yanlış bilgiler en yakın ilişkileri bile çıkmaza sokabiliyor.
Uzun yıllardır tanıdığım, çok sevdiğim,güvendiğim bir arkadaşımla sohbet ede ede yürüyorduk. Sonra o benim tanımadığım arkadaşlarına rastladı,beni arkadaşları ile tanıştırdı, fakat, benim adımı söyledikten sonra öyle bir söz söyledi ki donup kaldım kelimesi bile az kalır.
-"Bizden değildir ama çok iyi insandır"
İçimde bir çarpma oldu,bir yıldırım düştü içime sanki, bir deprem ne bileyim tarif bile edemiyorum.
-"Ne demek bu Ali?" dedim
Ne zamandan beri siz ve biz olduk. Ya da ben hep sizden değildim de şimdi mi haberim oldu.
-"Öyle demek istemedim yanlış anlama" dedi.
-"Neyi doğru anlamalıyım sence, sen her zaman beni öteki olarak görmüşün özünde olan sözüne yansıdı işte" dedim. Ama biliyor musun ben insanları doğdukları özelliklere göre ayırmıyorum sen her zaman bizsin ve birsin.
Biz bu tuzaklara düşe düşe, ne düşmelere doyuyoruz,ne ölmelere . Nede aklımızı elimize alıp düşünebiliyoruz. Kimse kimseyi doğduğu durum konum, ülke, ırk,aile,mezhep durumu nedeni ile suçlama ,yargılama hakkına sahip değildir. Bu seçimler bize ait olmadığına göre, yargılamak da bize düşmez. Biraz oturup ne yapıyoruz ne söylüyoruz, neyiz diye düşünelim ne dersiniz...Belki de düşünmemiz gereken birincil ihtiyaç listemiz "düşünebilme" yeteneğimizi kullanmaya başlamaktır. Beni ,seni, bizden, sizden diye ayıranlar makamlarını, paralarını sağlama almaya çalışan kötülük toplumlarının ürünleridir. Bizim dünyanın neresinde doğduğumuz, hangi dine, hangi mezhebe, ait olup olmadığımız bizim bireysel seçimlerimiz olmadığına göre, biz başka birilerini ne hakla sorgulama, dışlama,öldürme hakkına sahip olabileceğimizi düşünebiliyoruz. Bu seçimleri yapan Allah olduğuna göre biz kimiz ki insanı elinde olmayan bir durumdan dolayı suçluyor yargılıyoruz. Dediğim gibi aslında dünya insanlarının öncelikli ihtiyaç listesi kafatasının içine konan akılı, kalbine konan vicdanı ve merhameti harekete geçirmektir. Biz bu zihniyete sahip olduğumuz sürece ölüp öldürürken dünyanın efendileri kanımızla bayram etmeye devam edeceklerdir. Kendine sahip çık, insan; aklını başına topla... Bu gün Arıkan" da sınır komşularımız da oluk oluk akıtılan o kızıl kanı sende dökme, kanını döktürme.Kim ne derse desin, bizler Allah katında eşitiz.Bir zerresini yaratma gücün olmayan hiç bir canlıyı öldürme hakkına sahip değilsin bunun farkına var insan.Beni senden seni benden ayıranların asıl düşmanın olduğunu görmeye çalış.İnsanı insana düşman edenler asıl düşmanlarımızdır. Bu gün Müslüman der saldırır, yarın Türk der saldırır,sen şusun, busun der saldırtır. Kendini tehlikeli bir silaha dönüştürmeden evvel düşün bunu yapabilirsin çünkü Allah'ın yarattığı bir mücevver var içinde. Yeter ki sen güneşi seç.