Ahmet Kutsi Tecer'in meşhur bir şiiri vardır:
''Orda bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.'' diye başlar.
Bugün bahsedeceğim kişi; İstanbul'da bir konakta doğmuş olmasına rağmen ve rahat bir hayat sürecekken bunu tercih etmeyip, o köye giden güzel kızdır.
Doktor olunca, özellikle cüzzam hastalığıyla ilgilendi. Değişik Üniversite ve hastanelerde bu alanda çalışmalar yaptı. Başkalarının yakınlarından bile geçmekten korktukları (Orta çağda kuyulara atar, zindanlara kapatırlardı) cüzzamlı hastaların ellerinden tuttu, onlardan kaçanlara, onlardan korkmamayı ve merhamet etmeyi öğretti.
Bütün hayatını cüzzamın çaresine ve tedavisine adayan bu kadın Türkan Saylan'dı. Dil, din, ırk, mezhep, zengin, fakir ayrımı yapmadan herkesi tedavi etti.
Görev yaptığı yerlerde, başka hastalıklardan muzdarip olanların da yardımına koştu. Çığ altında kalan bir genç kızın bacaklarını kangren olmaktan kurtardı. Gün oldu hastalarının başında dua etti. İnsanları sadece tedavi etmekle kalmadı, Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nin köylerine gittiğinde kadınlar için okuma yazma kursları açtı. Erkek şiddetine maruz kalan, işkence gören kadınlara bir anne gibi sahip çıktı, yardım etti. Onları pek çok konuda bilinçlendirdi. Yoksul genç kızları evlendirdi.
Cumhuriyetin değerlerine ve Atatürk ilkelerine sahip çıktığı için sık sık yobaz çevrelerin hedefi oldu, saldırı ve iftiralarına uğradı, ama cehalet ve gericilikle beslenen güruhla asla polemiğe girmedi. Cevap vermek gereğini dahi duymayarak, onların varlıklarını yok saydı. Sadece işini yaptı.
Yoksul çocukları okutmak için vakıflar kurdu, yüzlerce çocuk okuttu, tedavi etti.
Şöhret peşinde asla koşmadı. Bir insanda olması gereken; Merhamet, yardımseverlik, çalışkanlık, dürüstlük gibi vasıflara ''Ben Müslüman'' diyenlerden kat ve kat fazlası ile sahipti.
Başka ülkelere giderek dünyaca ünlü ve zengin olmak varken, bunları elinin tersiyle itti. Anne tarafından İsviçre'li olmasına rağmen hep Türkiye'de yaşayan insanların dertlerine koştu.
İlkelerinden, inançlarından hiç taviz vermedi. Menfaat sağlamak için görevini asla kötüye kullanmadı.
Nur içinde yat Türkan Saylan, iyi ki bu topraklarda yaşadın ve bizim yüz akı kadınlarımızdan oldun.
8 Mart Dünya Kadınlar Gününü biraz gecikmeyle, onun gibi kadınlara sahip olmamız dileğiyle kutluyorum .
Hayatını daha ayrıntıları ile öğrenmek isteyenlere de, Ayşe Kulin' in onu anlattığı ''Türkan'' kitabını okumalarını öneriyorum.
Esen kalın
Elleri öpülesi bir hanımsınız. Geç olsa da, sizin de kadınlar gününüz kutlu olsun...
Türkan Say*** Türkiye'nin yüz akı tam bir Cumhuriyet kadını..
TÜRKAN SAYLAN GİBİ YÜCE BİR DEGERİ BIR KEZ DAHA TANIMAKTAN MUTLU OLDUM .ELINIZE GÖNÜNÜZE SAGLIK EMEL HANIM
"Vatanperver, muhteşem kadın Türkan Say***ın hastayken evine bu iktidar sabah sanki kaçacakmış gibi evine polisleri gönderdi, bunları unutmuyoruz. Saygıyla anıyorum nurlar içinde uyusun.
Ruhu şad olsun.
Her zamanki gibi manali ve bilgi dolu yazimlarinizi okumak cik guzel.Bu sefer degerli bir kisiyi dile getirdiniz.Yazmaya devam..
Işıklar içinde uyusun