Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve gazeteci Hrant Dink'i arkadan başına üç kurşun sıkarak öldüren Ogün Samast geçtiğimiz günlerde ( iyi halden) tahliye edilmiş. ( Bu -iyi halin - ölçüleri ne oluyor ? Mesela acımasızca birini öldüren insanın, bir tecavüzcünün, ya da bir sahtekarın iyi hali ne olabilir? Olsa bile bu suçlarını ortadan kaldırır mı ?)
Ogün Samast hapiste yattığı yıllarda gönderdiği bir mektupta:
"Lanetli bir nehir gibi akıp giden gençliğimi tükettiğim bu yollarda tüm ayrıntıları ile anlatıyorum. Agos gazetesini, nereden tanırdım Hrant Dink'i, Ermeni nedir, tarih nedir hiç bilmezdim. Ortaokul mezunu, yurdun çocuklarından bir tanesiydim. Benim de hayallerim vardı, deniz kenarında gün batımını, melisa düşleri eşliğinde karşılamak, yarimin karşısına terlemekti hayallerim. Dıştan açılan zalim mavi çelik kapı, içten açılan demir parmaklıklı pencere bir avuç gökyüzünü bile hapseden çelik teller eşliğinde, yalnızlığın bile yalnız olduğu demir duvarları hayal etmiyordum" demiş.
Ve açıklamalarının devamında kendisini kullananların isimlerini vermiş. Mektubundaki ifadeleri insana 17 yaşında katil olmasa edebiyatçı olurmuş diye düşündürüyor.
Eşi Hrant Dink'in öldürüldüğünde Rakel Dink'de devlet yetkililerinden ; küçük bir bebekten nasıl bir katil yaratıldığının sorgulanmasını; ve arkasındaki karanlık güçlerin bulunmasını ister. Rakel Dink'in o zaman söyledikleri bu sözler oldukça anlamlıdır.
Ogün Samast'da yaptığı bir açıklamada eylemini gerçekleştireceği gün Hrant Dink'i izlerken bir an için öldürmekten vazgeçecek gibi olduğunu , sadece yumruklamayı düşündüğünü , fakat bu emri aldığı kişinin korkusundan Hrant Dink'i öldürdüğünü söyler.
On altı yıl sonra serbest kalan Samast , bazı kavramların anlamını yitirdiği günümüz şartlarında acaba yeni hayatına nasıl uyum sağlayacak ? Özellikle daha önce yaşadığı İstanbul'da artık pek çok orta doğulu arkadaşı olacak gibi...
Şu sıralar televizyon haberlerinde başka bir olay nedeniyle bu karanlık güçler ifadesini dolaylı bir şekilde yine duyuyoruz.
Kara para aklamak, suç örgütü kurmak ve dolandırıcılık suçlarından tutuklanan kendilerince ünlü ! Fenomen oldukları söylenen Hukuk Fakültesi öğrencisi Bahar ve Nihal Candan kardeşler adliye koridorlarında:
''Bizim suçumuz yok, bizi kullandılar, asıl suçlular dışarıda geziyorlar asıl suçlu onlar ! '' diye ağlayıp, sızlandılar. '' Neden, neden ! '' diye bağırdılar. Oysa nedeni basitti:
Kolay yollardan para kazanmaya çalışmak , ünlü olmak hastalığa yakalanmak.
Samast'ın özgürlüğüne kavuştuğu sıralarda; avukat adayı bu kız kardeşler de cezaevini boyladılar.
Kendi aklını kullanamayanları, vicdanı olmayanları ve birtakım zaafları olanları bazı karanlık güçler gelir ve böyle maşa olarak kullanırlar. İnsan aklını ve vicdanını; doğru, adil ve güzel eylemler için kullandığında insandır.
Esen kalınız.
Güzel ve düşündürücü bir tesbit
Emel hnm yine kibarca yazmış.Katkımız olsun.Bu tür yapılar Amerikan ürünü(Kontrgerilla,Derin Devlet,Cemaat yapıları)Darbeler,iç ksrışıklıklar,aydınların katli,işkenceyle öldürülenler,faili meçhuller...Tüm kirli işler onların ürünü.Ailelere,okullara,devlete büyük görevler düşüyor.Çocuklarımızı ve gençlerimizi bunlardan koruyalım.Emeğine tşkler Emel hnm.
Hrant Dink kadar Ogün Samast da bir kurbandır; FETÖ kurbanıdır. İstense arkasındaki asıl katiller bulunabilirdi...
Aynen tam şimdi bizde sabah haberlerinde izliyorduk,dediğin gibi hem serbest bırakıyorlar hemde şimdi başka suçlardan arandığı nı söylüyorlar,baştan içerdeyken bütün doyalarına bakmadınızmı birde iyi halden salındı diyorsunuz.. Kimbilir arkalarında kimler var .
Elinize emeğinize sağlık güzel işlemişsiniz, son pişmanlık fayda etmiyor. Heleki beni kul***dılar diyerek bir insanın canına kıymayı masum bir çocuk suçu göstermeye çalışmak kabul edilemez. O masum duygulara sahip bir çocuk olsaydı o cinayeti işleyemezdi.
İnsan istemese kul***ılmaz bence...İyi ve kötü kavramları vardır herkesce...Kötüyü uygularken onun kötü olduğunu bilir insan...Ama yapacğı kötülüğün getirisi cazip gelir ona...Bu bir zaaf...Prestij sahibi olmak,saygın olmak,güçlü olmak uğruna yapar kötülükleri ve yakar canları...
Bizde aklını kiraya verenler çok Emel Hanım. Bence, devlet, yurttaşı suç işledikten sonra eyleme geçmek yerine suça yöneldiğinde engel olmalı. Bizde böyle olmuyor. Tam tersine, bir bakan düşünün, mücadele etmesi gereken kişilerin neredeyse tümüyle fotoğrafları vardı. Devlet yönetimi ehil ellerde olmayınca çok arazlar çıkıyor ve çok kişilerin yaşamı heder oluyor. Yazınız her zamanki gibi akıcı. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Selam, sevgi ve saygılar. Kalın sağlıcakla.