1992 Yılıydı, onu ilk kez İstanbul'da şu an adını hatırlamadığım bir tiyatroda görmüştüm. Sahnenin kenarına oturmuştu, Yasemin Yalçın'ın '' Kadınlık Bizde Kalsın '' adlı oyununda anlatıcıydı. Çok etkilenmiş ve beğenmiştim. Bir gün ünlü biri olacağını hissetmiştim.
Zaman içinde onu '' Kelebeğin Rüyası '' adlı filmde izledim. Ve şimdi de televizyonda '' İnci Taneleri '' adlı, senaryosunu kendi yazdığı ve oynadığı dizide izlemeye başladım. Yılmaz Erdoğan, her zamanki gibi hiç oynamıyor, sanki rolünü yaşıyor. Hazar Ergüçlü 'de öyle. Çok uyumlu bir çift olmuşlar.
Film; Azem'in ( Yılmaz Erdoğan ) uzun yıllar yattığı hapishaneden çıkmasıyla başlar. Çocuklarını arayıp bulacaktır. Mezarını ziyaret ettiği eşine; şiirsel bir ifadeyle: '' Senin aşkın değil, failin de olmak varmış ” der. Gerçekten – fail - midir, değil midir, iftiraya mı uğramıştır, bir kadın cinayetini üzerine mi almıştır? Ya da üzerine almak zorunda mı kalmıştır? Seyirciye ilk bölümde sunulan bu gizemli durum, dizinin gelecek bölümlerinin de izleneceğini gösteriyor.
Arkadaşının ısrarıyla hayatında ilk kez pavyona giden Azem ile birlikte, izlerken bizde ( pek çoğumuz ) ilk kez pavyona gideriz. Ve dizideki adıyla Dilber ( Hazar Ergüçlü ) ile tanışırız.
Filmin reklamı yapılırken, Oyuncu Hazar Ergüçlü'nün, Sincanlı Erkal’ın söylediği türkü eşliğinde oynadığı pavyon dansı sık sık gündeme gelmişti. Bunun gibi filmdeki adıyla Dilber'in giyindiği elbisenin de çok satılması ve pek çok kadının da onun gibi oynamak için dans dersi almaya başlaması da çıkan haberler arasındaydı.
Fakat, (1932 doğumlu babam ve onun babasıyla birlikte ) üç nesildir Ankaralı biri olarak; özellikle bu konuyu belirtmek istiyorum. Ankaralıların bu dizi filmdeki gibi oyunları ve türküleri yoktur. Hatta Ankara türkülerinde, oyun havalarında kadınlar oynamaz.
Dizide gösterilen tarzdaki oyun ve müzikler; Ankara'ya göç edenlerin oluşturduğu bir kültürdür. Pek çok büyük şehrimizin de bu nedenle ( İstanbul, Ankara, İzmir gibi ) kendi kültürleri maalesef yok olmuştur.
İlk bölümünde gösterilen, eğlenceli ışıltılı, genç güzel kadınların bol dekolteli, özellikle Dilber'in birbirinden güzel straplez elbiseler içindeki şen şakrak hallerinin arkasındaki; karanlık hayatlarının da anlatılması umuduyla; diziyi izleyeceğim. Esen kalınız.
Tsk ederim arkadaşım kitap içeriği hakkında yeterli bilgi edindim.su an bir kaç tane kitap sipariş vermek istiyorum kendi adıma ısmarlamak biraz sıkıntılı olacağındanburhaniyede tanıdığım bir kipapcı arkadaşın adresi üzerinden tedarik etmek daha doğru olacağını düşündüm sizi en kısa zamanda bilgilendiririm.
Harika, bir anlatı, tebriklerimi ve Teşekkürlerimi iletiyorum. BRAVOOOOO
Çok güzel yazı dizisi tebrikler efendim
Harika bir yazı. Değerli insanlar hata ettiği değeri görmeli.
Toplumların dünyada yaşadığı ve bilhassa Uzakdoğu'da çocuk yaştaki kızların bataklığa sürüklendiğini , yabancı filmlerde izlemişizdir.Ancak, oralarda büyk ölçüde MAFYA'NIN elindededir.Bizde de önceleri, kader kurbanları o*** kızlarımızın buralara düşürülmesi, sevgili, dost dedikleri insanların çaresizliklerinden yada pırıltılı hayatların cazibesinden istifade ederek oluyordu..Son yıllarda bu konu giderek Uzakdoğu'daki yaşananlara dönmüş, genç.kızlarımız, kadınlarımız da maalesef bu ağlara düşürülmektedir.Allah bu karanlık sokaklardan bütün genç kızlarımızı ve kadınlarımızı korusun.
DİYİ HENÜZ İZLEMEDİM DİZİYE ÖYLE YORUM GETİRMİŞ ÖYLE GÜZEL ANLATMIŞSINIZ Kİ İZLEMEMEK MÜMKÜN DEĞİL BUNDAN SORAKİ BÖLÜMLERİ İZLİYECEĞİM
Daha dün akşam, yeni bir dizi başlayacaktı, ne idi acaba diye düşünüp TV kanallarını gezdim. Tabi ya, "İnci Taneleri" başlayacaktı. Yılmaz Erdoğan'ın filmleri gibi, dizisi de izlenir demiştim. İki haftadır Türkiye'de olmayınca, kanalını ve saatini unutmuşum. Elbet bu hafta bulurum onu. Bu arada diziyi hatırlatan Emel Karabay Hanımefendi' ye de teşekkür ederim.
Evet bende izlemeye başladım Yılmaz Erdoğan olduğu için gerçekten değerli bir sanatçımız,bende ilk Star Tv'de galiba ilk açıldığında mükremin abiydi Demet Akbağ la beraber o zamanlar komikti bizde dedik bunlar çok ünlü olurlar diye nitekim öyle oldu.Biz tabi filmlerden dizilerden böyleimis diye gör7yoruz yoksa nerden bilelimpavyonda nasıl oluyormuş diye haberimiz yok.simdilerfe öyledir eskiden yoksada.
Yaşadığımız yerlerin yabacısı olduk.İnsan dokusu değişti,kültürler de öyle.Büyük şehirlerde daha da belirgin.Köyler boşaldı şehırlere yerli,yabancı göçler var.Bir kenara çekilmiş izliyorum.Yılmaz Erdoğan,diziler,dilberler bir yana o akıcı,şiirsel anlatımınıza her zaman olduğu gibi yine hayran kaldım.Tşkler Emel hnm.
Iyi bir .
Çok ilginç bir konuyu irdelemişsiniz. Çok güzel bir yazı. Kutluyorum sizi.
İlk Bölümünü bende sonradan kayıttan izledim, bence suçu üstlenmiş gözüküyor, öyle bir gizem var, bir insan niye üstlenir, çocuklarını aradığına göre çocukları için olabilir diye düşünüyorum, yani çocuklardan 1 tanesi yapmıştır ve üstlenmiştir diye yorumlamak isterim. Güzel bir makale çalışması, gündeme dair, yine sizden, ve okunası, tebrikler,
Teşekkürler Kibar Bey. Zamanla bu gizemi öğreneceğiz.