Başkalarına da oluyor mu, bilmiyorum. Okumayı seven biri olmama rağmen okuyamadığım bazı kitaplar olmuştur.
Mesela Ömer Seyfettin'in bazı hikayelerinin devamını okuyamadığımı hatırlıyorum. Bunlardan bir tanesi; Balkanlarda yaşanan çatışmalar esnasında Bulgar komitacıların kendi insanlarına kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin yaptığı zulümleri konu edindiği '' Bomba '’ adlı hikaye kitabıydı.
Bir diğeri de yine Ömer Seyfettin'in buna benzer zulümleri anlattığı '' Beyaz Lale '' adlı hikayesiydi. Sonuna kadar okuyamadım.
Bir başka kitap ise; İvo Andriç'in 1961 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü aldığı; '' Drina Köprüsü '' adlı romanıydı. Roman 16. yüzyılda geçer. Osmanlı padişahı ( O yıllarda kendine ait birer eyalet olan ) Sırbistan ile Bosna Hersek'i ayıran nehir üzerinde bir köprü yapılmasına karar verir. Köprünün yapım aşamasında görevlendirilen Abit ağa bilinen adıyla Kazıklı Voyvoda; köprüye tepki gösterenleri, çalışmasını beğenmediklerini kazığa oturtarak işkencelerle öldürür. ( Kazıklı Voyvoda'nın bu şekilde 80 bin kişiyi öldürdüğü tahmin ediliyor. ) Maalesef bu işkencelerin anlatıldığı kısımda kitabı okumayı bıraktım.
Seyredemediğim filmler de olmuştur benim ya da çok zorlanarak seyrettiğim;
Mesela 19 yaşında; erkek kılığına girerek Fransa için savaşa giden ve İngilizler tarafından kazığa bağlanıp yakılarak öldürülen Fransızların azizesi olarak kabul edilen Jeanne d'Arc'ın hayatının anlatıldığı filmi de izleyemedim.
Nazilerin, Yahudi toplumuna yaptığı işkencelerini anlatan filmler var. Mesela '' Schindler'in Listesi '' filmini de sonuna kadar izlemeyi başaramadım.
Söyleyemediklerim olmuştur zaman zaman. Mesela yakınlarını kaybedenlere '' Başın sağ olsun '' diyemezdim. Bu temenniyi '' Ne garip bir adet, sanki o öldü sen çok yaşa der gibi '' diye algılardım. Fakat bu ifadenin asıl anlamını çok uzun zaman sonra öğrendim. '' Yaralarınız iyileşsin '' anlamına geliyormuş
Bazen de, istediğim halde yazamadıklarım oluyor. Uzun yıllardır terör örgütüyle savaşan Mehmetçiklerimiz de; zaman zaman maalesef hayatlarını kaybediyorlar. Geçtiğimiz günlerde yine böyle bir acıyı yaşadık.
Üzgünüm, üzgünüz. Ama ayrıca kızgınım da. Ne söylersek söyleyelim bu, onları geri getirmiyor. Şehitlerimize rahmet dilemek, cennet mekanınız olsun demek de açıkçası beni rahatlatmıyor.
Onlara sadece; '' Sizi yaşatmayı başaramadığımız için, yıllardır hep ölüp gitmenize mani olamadığımız için, bir türlü bitirilemeyen bu savaş için bizi affedin ne olur! '' demek istiyorum.
Ölenler ne olursa, kim olursa olsun, olan analara oluyor. Ateş daima düştüğü yeri yakıyor. Bunu en iyi; bir evladını kaybetmiş olan annemden bilirim. Elli Yıl önce 8 yaşındaki erkek kardeşim kanserden öldükten sonra, aradan çok uzun yıllar geçse bile annemin yüzü gerçek anlamda hiç gülmedi. Gülümsemeye çalışırken bile, gözlerinde hep bir hüzün olurdu.
Evladını kaybeden annelerin ızdırabı ölünceye kadar dinmez, kalpleri ağlar hep, gözleri hiç gülmez.
Annelerin evlat acısı yaşamadığı, birlik ve beraberlik içinde daha güzel günlere kavuşmamız dileğiyle, esen kalınız!
Çok güzel ancak tadımlık olmuş
Güzel bir hayıf***ma olmuş. Hemen herkesin de içinde ukte o***, yarım ka*** hikayeler vardır...
Artık hiç kimsenin şehit olmasını istemiyoruz. Bu konuda sorun ne ise çözümlenmeli. Şehitler ölmez, şehitlerin kanı yerde kalmayacak, ve daha birçok sözlerle nereye kadar varılıyor. Yıllardır aynı sözlerle teselli olmaya çalışılıyor. Gerçekten içim sızlıyor. şehit o***lar da hep yoksul ailelerin gençleri.
Hiç kimse her şeye yetişemiyor hepimizin bir eksik yanı oluyor hayat böyle bir şey seviyorsunuz kavuşamıyorsunuz hayatı tam olarak yaşayamıyorsunuz
Çok güzel, duygulu ve anlamlı olmuş yazınız. Her zaman değişik konularla ilgiliyazmanız da ayrı bir beceri eseridir.Kutlarım.Sağlıklı ve sevgi ile kaşınız.
Bu konuda söyleyeceklerim var: 1 - Şehitler ölmez diyorlar. Gidip o şehitin annesine bir sorsunlar oğlu ölmüş mü; ölmemiş mı? 2 - Şehitin helvası başkalarının evinde kavrulmadığı sürece onlara hep tatlı gelecek. 3 - Yanlış işlem lütfen uyarın. Şu 8 - 10 yıl içinde genelde sećimlere bir kaç ay kala şehit sayıları artıyor. Bilmem anımsarmısınız Ahmet Davutoğlu başbakan iken "şehitlerin sayısı arttıkça oyumuz artıyor" demişti. Seçine az bir zaman vardı. 4 - Adamı ya da parası o***lar ya bedelli askerlik yapıyorlar ya da çürük raporu alıyorlar. Şehitlerimizin hepsi yondul kesimden. 5 - En büyük acı evlat acısı. Yakınlarımdan, çevremden biliyorum. Daha geçen gün evladını kaybeden bir anne geçici hafıza kaybı yaşadı. Selam, sevgi, saygılar.
Yüreğinize sağlık, Allah daha fazla acı yaşatmasın, toplum olarak artık bu acılara tahammül edecek halimiz kalmadı. Acıyı yaşayan bilir, acili ailelere sabırlar diliyorum.
Acıları bizlere çektiren faşist yaratıkları ***etliyorum..COK UZUCU OLUYOR..