Johnny Deep'in ; uzun zaman önce izlediğim fantastik , korku , gerilim, türündeki bir filminin adı. Filmin bir sahnesinde geçen bir söz beni çok etkilemişti ; İyi görünüşlü insanların nasıl kötülük yapabileceğine şaşıran kız arkadaşına Johnny şöyle cevap veriyordu:
'' Kötülüğün pek çok maskesi vardır, en tehlikelisi ise fazilet maskesidir. '' diyordu.
Ne kadar doğru ! Bütün aldanışlarımız, üzüntülerimiz bu maskeyle gezenlerin yüzünden olmuyor mu ?
Toplumsal hayatın içinde de '' Fazilet Maskesi '' takan bazı insanların en çok kullandığı argüman ise '' Din '' oluyor. Ve dindar biri gibi görünmeye çalışıyorlar.
Birkaç yıl önce gazeteler ve TV kanalları korkunç bir haber vermişti. Diri diri gömülen bir bebek , bir köpek tarafından bulunmuştu. Haberi duyanlar bu caniliği kimin yaptığını merak ediyorlardı. Sonra, o caninin İmam Hatip de okuyan genç bir kız olduğu anlaşıldı. Yüzüne bakıldığında bunu yapabileceği asla tahmin edilemezdi.
Yine beni de çok şaşırtan başka bir haber; Uzun bir zaman önce TV kanallarını aylarca meşgul eden bir kayıp olayıydı.
Muhafazakar görünümlü bir kadın ve eşi kaybolan oğullarını arıyordu. Günlerce TV kanallarında boy göstermişler , ağlayıp sızlamış , hatta (Şimdi Cumhurbaşkanı olan ) Başbakan' dan bile yalvararak yardım istemişlerdi. Başbakan da bu isteğe kayıtsız kalmamış, çocuğun bulunması için gerekli talimatları vermişti.
Karı kocanın çaresiz halleri, yüz ifadeleri TV de onları seyredenleri de derinden etkiliyordu. Sanki herkes çocuğun bulunması için dua ediyordu.
Nihayet çok geçmeden çocuk bir adamın yanında bulunmuştu. Adam habercilere şu açıklamayı yapmıştı: '' O benim oğlum, zaman zaman görmem için bana yollarlar. Sadece bu defa geldiğinde yanımda biraz fazla kaldı. '' diyerek aylardır TV karşısında bu olayı
seyredenleri şoke etmişti.
Adamın doğru söylediği de sonradan anlaşılmıştı. Kadın evliyken bu adamla beraber olmuş , ona da çocuk doğurmuştu. Nikahlı eşi de bu durumu biliyordu.
Her gün çok daha kötü haberler duyuyoruz. Cinayetler, tecavüzler, aldatmalar, sahtekarlıklar, hepsi iyilik maskesiyle gerçekleştiriliyor.
Mountaıgne de bu durumu ; '' Ne yazık ki , kötü insan da kötülüğünü edep altında saklamasını beceriyor '' diyerek açıklıyor.
Politikacılar, siyaset adamları da çoğu zaman bu maskeyle geziyorlar.
İkili ilişkilerimizde en çok güvendiklerimiz , sevdiklerimiz de bizi bu maske ile aldatıyorlar.
Eski Roma' nın ünlü kumandanlarından Aemilus Paulus karısını boşamıştı. Durumu öğrenen bir arkadaşı sordu:
- Sayın general, eşiniz güzel, zarif ve iffetli bir kadındı. Onu niçin boşadınız?
General ayağındaki ayakkabıları göstererek şöyle cevap verdi:
- Bakın ayağımdaki ayakkabılar da boyalı, güzel ve şık... Ama, ayakkabımın hangi tekinin ayağımın neresini vurduğunu biliyor musunuz ?
Fazilet maskesiyle gezenlerden uzak durmamız dileğiyle, esen kalın.
Ellerinize sağlık Emel hanımefendi. Gerçekleri bütün açıklığı ile yazmışsınız. Gün gelir, bütün maskeler düşer. Zamanınız yeterliyse zamana ihtiyaç var. Ayakkabı örneği gibi, Vitrinde güzel olabilir ama ayağınızı vurabilir. Galiba kişileri seçerken dikkatli olmak lazım...
Emel Hanım toplumsal bir sorunumuza değinmiş. Hemen herkeste insanlara güven azaldı. Sanki toplum olarak büyi bir bunalım geçiriyoruz. Sanki, para, güç ve sex için herşey yapılabilirmiş izlenimi doğuyor. Bu arada din de bu kötü gidişe vasıta ediliyor. Keşke, öncelikle ahlaklı olabilseydik...