Sevgili okurlarım, bu hafta başka bir konu hakkında yazmayı düşünmüştüm; ancak bildiğiniz gibi 4 Kasım gecesi Buca'da bir deprem oldu. Ve İzmir'de yaşayan biri olarak herkes gibi ben de çok etkilendim.
17 Ağustos 1999 Gölcük depremini o zamanlar yaşadığım Ankara'da hissetmiş; ve iki yıl önce yine İzmir'de olan depremi de görmüştüm.
Fakat, bu son depremde adeta şoka girdim. Belki de depremin merkezine bu kadar yakın olmam, bana korku dolu anlar yaşattı.
Ölümle burun buruna gelmenin çaresizliğini bir kez daha hissettim. Özellikle; sarsıntı esnasında gürültüyle düşen bazı eşyaların sesi de, o anlara karışınca insan gerçekten aklını kaybedecek gibi oluyor.
Panikten dolayı 2 kişinin hayatını kaybettiği, 20 kadar binanın hasar gördüğü, 64 kişinin yaralandığı ve Konak'ta bir caminin minaresinin yıkıldığı sarsıntının şiddeti: 4.9 ve süresi de 7 saniye olarak açıklandı.
Bu şiddetteki bir deprem bile bu kadar zarar vermişse, daha fazlasını düşünemiyorum bile...
Sık sık 7 ve üzerinde büyüklükte sarsıntılarla yaşayan Japonların bu durumdan zarar görmemeleri sanki Nietzsche'nin: '' Depremin imtihan olduğu doğrudur, ama din imtihanı değil, mühendislik imtihanıdır. '' sözlerini doğruluyor.
Ve görüyoruz ki Japon mühendisler bu sınavı başarıyla veriyor.
Biz de ise bu gibi afetler genelde - Kader - ile açıklanır. Elbette değiştiremeyeceğimiz mutlak kaderimiz olan durumlar var.
Fakat hayatta değiştirebileceğimiz şeyler de var.
Allah ( cc ) İnsanlara akıl vermiş. Akıl iyi kullanıldığında bilimi keşfeder.
Şayet her şeyi yaptığımız, bütün tedbirleri aldığımız halde bazı kötü durumları önleyemiyorsak ve hayatın başka çıkmazları karşısında da mücadelemizde hala başarılı olamıyorsak bu sonuca -Kader- diyebiliriz.
Aksi halde her felaket, her olumsuzluk karşısında kuru kuruya sadece - Kader - demek abesle iştigal olur. Ve yaratılışımızın doğasına uymaz.
Gelecek hafta tekrar buluşuncaya kadar, Dünya'nın neresinde yaşanırsa yaşansın her türlü doğal afetlerden ve kötülüklerden tüm insanlığın korunması dileklerimle, esen kalın.
Aklınıza ve elinize sağlık. Yazdıklarınız çok doğru, Kader bir şans meselesi değil, bir seçim meselesidir ve seçimlerimiz bilimden yana olmalı. Saygılarımla...
Hem deprem tecrübenizi hem de önlemleri çok güzel açıklamışsınız. Geçmiş olsun. Deprem öldürmez, çürük yapılar öldürür bilince ile en kısa zamanda kentsel dönüşümlerin tamam***ması dileklerimle güzel yazısı için Emel Hanım'ı kutlarım...